13 Haziran 2013 Perşembe

Yeme-içme davranışları, panik ataklarla yakından ilgili...


Ataklar sırasındaki çarpıntı, terleme, ateş basması, tansiyon yükselmesi ve nefes darlığı, hormonların fizyolojik etkilerinden. Ancak bu belirtiler, beyinde ciddi bir hastalık olarak algılanıyor.


Yeme-içme davranışları, panik ataklarla yakından ilgili. Örneğin uzun süre aç kalmak, kan şekerini düşürüyor. Düşen şekeri normal seviyeye çıkarmak için böbreküstü bezlerinden adrenalin, kortizol ve büyüme hormonları salgılanıyor. Bu hormonlar depolarımızdaki yağlardan, proteinlerden şeker üretmeye çalışıyor. Bu arada çarpıntı, ağız kuruluğu, terleme, sinirlilik ortaya çıkıyor. Kişi bu durumu, panik atak zannediyor.


Korkuyla beraber adrenalin daha da yükseliyor ve gerçek panik başlıyor. Öte yandan, yemek sonrası alınan gıdaların hazmı için 'mide fabrikasının' daha çok enerjiye gereksinimi oluyor. Bu enerji, kanla sağlanıyor. İstirahat durumundaki çalışmasını terk eden kalp, hızlanmaya ve daha çok kan pompalamaya başlıyor. Kalpteki çarpıntı, 'atak başladı' olarak algılanıyor.


Ayrıca doğrudan glikoz içeren yiyecekler kan şekerini aniden yükselttiğinden şekeri düşüren insülin hormonu, aşırı salgılanıyor ve kan şekerini aniden düşürüp paniğe sebep olabiliyor.


Nasıl beslenmeli?

- Panik atağı tetikleyici yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalı.
- Günde 3 öğün yerine 5 öğün ama az az yemek tercih edilmeli.
- Mevsime uygun beslenilmeli.
- Mevsiminde ıspanak, pırasa, muz, brokoli, kereviz, enginar yenmeli. Özellikle sebze yemeklerini az pişirip vitaminlerinin azalmasına engel olunmalı.
- Günde toplam 8-10 bardak arası su, soda, taze sıkılmış meyve suyu içilmeli.
- Bitkisel çaylar ihmal edilmemeli. Panik atak ve kaygı giderici özelliği olan melisa, papatya çaylarından günde üç fincan içilmeli.
- Çay tiryakileri günde 5-6 bardağı geçmemeli ve açık çay içmeli. Panik ataklar kontrol altına alındıktan sonra günde bir tane kahve içilebilir.
- Günde 5 adet değişik ve özellikle mevsimindeki meyvelerden yenmeli.
- Meyve ve tatlılar, yemekten iki saat önce ya da sonra tüketilmeli. Sütlü veya meyveli tatlıları tercih etmek daha doğru.
- Omega-3 ve Omega-6 bakımından zengin olan orkinos, somon balıklarından yenmeli. Bunlar, sinir sistemi hücrelerinin zar yapısını güçlendirerek iletinin sağlıklı olmasını sağlar ve vücut direncini artırır. Balık sevmeyen veya bulamayanlar her gün bir yemek kaşığı keten tohumu yiyebilir.
- B vitaminlerinin sinir sistemini güçlendirdiği ve beyindeki serotonini artırdığı, adet öncesi gerilimi azalttığı biliniyor. Bu nedenle kepekli buğday ekmeği, mercimek, nohut, fasulye, bezelye yemekte fayda var.


Atağı tetikleyen yiyecek ve içecekler

- Koyu çay
- Kahve Kolalı içecekler
- Alkol (başlangıçta rahatlatır, sonraları paniği artırır)
- Sigara
- Aşırı yemek yemek.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
ücretsiz porno izle ücretsiz porno hd porno izle mobil porno porno izle türk porno türk porno